Küresel iklim değişikliğinin tesirleriyle görülen ani lokal ve şiddetli yağışların, can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan sel ve heyelanlara yol açtığı Doğu Karadeniz’in yüksek bölümlerinde, son günlerde ağır kar tesirli oldu.
Bölgede, yağış rejimindeki değişkenlik, toprak hareketlerine yol açarken, ani ve lokal yağışlar da sel ve heyelan tehlikesini beraberinde getiriyor.
Etkili olan kar sonrası, hava sıcaklığının artmasıyla karın ani ve süratli erimesi, bölgede bilhassa yamaç alanlarda heyelanlara neden oluyor.
Bölgede son günlerde toprak kayması, kaya düşmesi ve beraberinde istinat duvarı devrilmesi hadiseleri arttı.
ÖNÜMÜZDEKİ İKİ AY KRİTİK
Orman ekosistemlerinin korunması, drenaj kanallarının temizlenmesi ve akarsu yataklarındaki yerleşim yerlerinin tahliye edilmesi gerektiğini belirten uzmanlar, heyelanlara karşı mart ve nisan ayının, kritik olduğuna dikkat çekiyor.
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Orman Mühendisliği Kısım Lideri Prof. Dr. Turgay Dindaroğlu, ağır kar yağışının tesirli olduğu bölgede, mart ve nisan aylarında yaşanabilecek ağır yağışla bir arada, doygun toprağın harekete geçebileceği ihtarında bulundu.
Dindaroğlu, “Yüzey akışın artması sel ve heyelanlara neden olabilir; bu risk epeyce fazla. Çabucak sonrasında yeniden kurak mevsime geçebiliriz. Münasebetiyle sel ve kuraklığın arka arda geldiği, iklim anormalliklerinin yaşandığı bir yıl bizleri bekliyor olabilir.” diye konuştu.
“ARAZİLERİ YILLARCA YANLIŞ KULLANDIK”
Bölgedeki yamaç ve kaya stabilizesinin zayıf olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Dindaroğlu, şöyle devam etti:
“Ülkemizde ve dünyada tabiat kaynaklı afetlerin art planına baktığımız vakit; tabiatın istikrarını bozan insan faaliyetlerinin yoğunluğunu görüyoruz.
Doğu Karadeniz’de sel, heyelan, taşkın ve kaya düşmesi üzere doğal kaynaklı afetlerin yaşanmasının riski yüksek.
Bizler de yıllarca bu yerleri yanlış kullanarak, örümcek ağı üzere bir yapılaşma meydana getirerek ve birebir vakitte alt ve üst yapılar yaparak yamaç ve kaya stabilizesini zayıflatmış durumdayız.”