Hicri takvimin yılbaşının yaşandığı ve bu takvimin ilk ayı olan Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’ân-ı Kerim’de önem arz eden dört aylardan biridir. Bu nedenle Muharrem Ayı’nın ne zaman başlayacağı vatandaşlar tarafından merak ediliyor. Peki 2022 yılı Hicri yılbaşı ne zaman? İşte Hicri yılbaşının önemi
2022 HİCRİ YILBAŞI (MUHARREM) NE ZAMAN?
Hicri Yılbaşı veya 1 Muharrem (kameri) hicrî takvime göre Zilhicce ayının son gecesini Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman dilimi. İslami takvime göre bir sonraki güne saat 00:00 da değil güneş batması ile (akşam ezanı) geçilir. Bu zaman dilimi ay takvimi esaslı olduğu için bir sonraki hicri yılbaşı 11 ya da 12 gün daha erken bir tarihe denk gelir. Muharrem ayı, Zilkade, Zilhicce ve Receb ile beraber Kur’an’da kıymet verilen dört haram aydan biridir. Bu aylarda barış içinde yaşanması, savaş yapılmaması ile ilgili İslam öncesi ve sonrası kurallar mevcuttur. Muharrem ayı, hicrî kamerî yılın birinci ayıdır. Şii Müslümanlar tarafından ise Muharrem ayının 10. günü Aşure Günü olarak kutlanır.
Hicri Yılbaşı 30 Temmuz 2022 yılında kutlanacak.
MUHARREM AYININ FAZİLETLERİ
“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.s.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyam, 202; Ebu Davud, Savm 55; Tirmizi, Savm, 40). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahi feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir. Resulullah (s.a.s.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyam, 202-203; Ebu Davud, Savm, 55; Tirmizi, Savm, 40) Muharrem’in onuncu günü aşura günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı alimlere göre sünnettir (Serahsi, el-Mebsut, III, 92). Zira Resulullah (s.a.s.),aşura gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhari, Savm, 69). Hz. Peygamber (s.a.s.) Medine’ye gelince, yahudilerin aşura gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Beni İsrail’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Musa o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resulullah da (s.a.s.) “Ben Musa’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam, 127-128).
Hz. Peygamberin (s.a.s.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Aşura günü orucunun önceki yılın günahlarına keffaret olacağını zannederim.” (Tirmizi, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de aşura orucuna işaret ederek “Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizi, Savm, 40) buyurmuştur. Hz. Peygamberin (s.a.s.) yahudilere muhalefet için ertesi sene aşura orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebu Davud, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzak, el-Musannef, IV, 287). Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.s.),isteyenlerin aşura orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhari, Savm, 69; Müslim, Sıyam, 113-126).