CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Türkiye’nin 85 milyon nüfusla ulusal geliri 13 in doların üzerinde olan beş ülkeden biri olduğuna yönelik kelamlarını eleştirdi. Öztrak, “Bu makûs idare, muazzam potansiyele sahip ülkemizi refahın ve zenginliğin doruğuna taşıyacağına, OECD ülkeleri ortasında Sefalet Endeksi’nde birinciliğe taşıdı. Türkiye hâlâ dünyada, enflasyonun en yüksek olduğu 6, besin enflasyonunun en yüksek olduğu 4 ülkeden biri” dedi.
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Türkiye, dünyada hem nüfusu 85 milyonun hem de kişi başına geliri 13 bin doların üzerinde olan beş ülkeden biri” kelamlarını yazılı bir açıklamayla kıymetlendirdi.
Öztrak, açıklamasında şunları belirtti:
“Ekonomimiz büyüktür, güçlüdür… Türkiye, genç nüfusuyla, bereketli topraklarıyla, dünyanın her yerinde ter döken iş insanlarıyla, yer kürenin kalbindeki pozisyonuyla, 4,5 saatlik uçuş arasında 1,5 milyarlık nüfusa, 58 ülkeye ve 21,5 trilyon dolarlık pazara erişebilen fevkalâde potansiyele sahip bir ülkedir. Bunun için istatistiklere takla attırmaya da, yapay ligler tanımlamaya da gerek yoktur… Sorun, makûs idare nedeniyle Türkiye’nin gücünün refah olarak milletimize yansımaması, aslen milletimize ilişkin olan zenginliğin faiz lobilerinin, yandaş müteahhitlerin ve rüşvet çetelerinin cebine akmasıdır.
“Sefalet endeksinde OECD lideriyiz”
Bu berbat idare, muazzam potansiyele sahip ülkemizi refahın ve zenginliğin doruğuna taşıyacağına, OECD ülkeleri ortasında Sefalet Endeksi’nde birinciliğe taşıdı. Türkiye hala dünyada, enflasyonun en yüksek olduğu 6, besin enflasyonunun en yüksek olduğu 4 ülkeden biri. Son olarak, ihracatçının nefesini kesen, diğer ülkelerin ihracatçısını destekleyen, ‘Kura yaslanarak enflasyonu düşürme’ stratejisiyle dolar cinsinden kişi başına geliri, TL cinsinden gelirden daha süratli artırabilirsiniz. Ancak bunun millete yararı yoktur, büyümenin önünü keser, sürdürülebilir değildir. Daha evvel tekraren bunu yaşadık. Bir ülkede; hukuk devleti yoksa, siyasi yasak davaları siyasetçilerin doruğunda Demokles’in kılıcı üzere sallanıyorsa, seçilmiş belediye liderleri ipe sapa gelmez davalarla siyaset dışı bırakılmak isteniyorsa, idari kararlarla milletin malına mülküne el konuyorsa orada yatırım olmaz, iş olmaz, aş olmaz.
“Üretimin cezalandırıldığı yerde sağlıklı büyüme olmaz”
Ekonomide, üreten cezalandırılıyorsa, verimlilik sağlanamıyorsa, yeşili koruyacak, teknolojik gelişmeyi KOBİ’lere yayacak, refahtan tüm vatandaşları yararlandıracak, kimsenin dışlanmadığı bir kalkınma stratejisi ortaya konamıyorsa, orada sağlıklı bir büyümeden kelam edilemez. En dorukta oturanların, ucuz kredi dağıtarak seçim kazanmaya çalıştığı, bunu da Londra’daki yatırımcılara ‘Faiz sebep, enflasyon sonuç’ safsatasıyla pazarlamaya kalktığı, enflasyonu azdıran, pahalılığı coşturacak bu kararı millete ise ‘Nass’ diyerek anlattığı, dinselleştirdiği, dokunulmaz hale getirmeye çalıştığı, bunun için ikide bir bakan ve TCMB Başkanı değiştirdiği yerde kimse iktisada güvenmez.
“Sadece istatistiklerle masal anlatarak zulmü gizlemek mümkün değil”
Yeni iktisat idaresi faizi yüzde 50’ye çıkararak ‘rasyonel yere döndüklerini’ söylerken, Saray, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyerek milletin parasıyla hovardalık yapıyorsa, iktisatta milletin önüne istikrarıyla, takvimiyle, aksiyonların tesir tahlilleriyle, sonuçları denetim ve takip edilebilir gerçek bir program konamadıysa, yalnızca istatistiklerle masal anlatarak ülkedeki zulmü, iktisattaki kırılganlığı gizlemek mümkün değildir. Ülke yönetilmiyor, savruluyor. Milletimiz, işsizlik ile hayat pahalılığı ortasında eziliyor. Artık işçi de, emekli de, çiftçi de, esnaf da, canı yanan yatırımcı da Sarayın masallarını dinlemek istemiyor.” (ANKA)
|
“Mustafa Kemal çağırdı, geldik”; Kayıp bir jenerasyonun kıssası ‘Mübadele
|
