Cumartesi Anneleri toplumsal medyadan yaptıkları açıklamada Galatasaray Meydanı’nda toplanmalarının 4 yıldır hukuksuzca engellendiği söyleyerek, “Tanık olduğumuz zulmü anlatmak bizim için haysiyet meselesidir” dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Bugün Galatasaray Meydanı’nda toplanmamızın polis şiddeti ile engellenmesinin 4. yılı. 25 Ağustos 2018 tarihinden beri 2911 Sayılı yasanın Anayasa’ya ve AİHS’ne karşıt kararları münasebet gösterilerek Galatasaray’da barışçıl toplanma hakkımız engelleniyor. Çelik ve beton bariyerlerle kapatılan Galatasaray Meydanı; ağır silahlı polisler, TOMA, akrep araçları tarafından işgal edilmiş durumda. İstanbul’un kalbinde, en işlek caddesinde bütün vatandaşların erişim hakkına sahip olduğu bir meydan 4 yıldır karakola çevrilmiş durumda.
Dört yıldır tüm gayretlerimize karşın Galatasaray’da toplanma hakkımızın ihlali karşısında tesirli bir müracaat yolu bulamıyoruz. Anayasa ve hukuk bizi korumuyor. Çünkü siyasi, idari ve isimli makamlar Anayasa’yı ve hukuku yok sayıyor. Galatasaray yasağına karşı güçlü bir toplumsal itiraz geliştirilmediği için bugün konserler, şenlikler yasaklanıyor. İktidar, valilikler ve kaymakamlıklar eliyle uyguladığı yasaklama kararlarını toplumu susturmanın, kendi ideolojilerine itaate zorlamanın aracı olarak kullanıyor.
Bugün her zamankinden daha yüksek sesle hiçbir ayırım gözetmeden “Yasaklara hayır!” deme vakti. Galatasaray yasağının 4. yılında soruyoruz:
Galatasaray Meydanı İBB yetki alanı içindedir. Herkesin erişim hakkı bulunan bir meydanın 4 yıldır İstanbullulara kapatılması karşısında İBB neden susuyor?
Galatasaray, birebir vakitte ülkenin en kıymetli heykeltıraşlarından biri olan Şadi Çalık’ın yapıtına konut sahipliği yapıyor. Bu heykel de 4 yıldır hapsedilmiş durumda. Heykeltıraşlar, sanatkarlar, sanatseverler neden susuyor?
Galatasaray İstanbul Barosu’na birkaç yüz metre uzaklıktadır. Tüm kamuya açık bir meydanın 4 yıldır karakol haline getirilmiş olması karşısında İstanbul Barosu neden susuyor?
Galatasaray meydanı tüm kentlilerin erişimine 4 yıldır kapatılmış durumda. Kamusal alanları korumakla, kentsel adaleti ve kent hakkını öncelemekle vazifeli meslek örgütleri, kent plancıları neden susuyor?
Bir meydan 4 yıldır halkın fikir ve söz özgürlüğünü kullanma hakkına kapatılmış durumda. İnsan hak ve özgürlüklerini korumakla misyonlu Türkiye Barolar Birliği neden susuyor?
Kim susarsa sussun, biz susmayacağız. Şahit olduğumuz zulmü anlatmak bizim için haysiyet sıkıntısıdır.
Cumartesi Anneleri (HABER MERKEZİ)