İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Buyruk Abdullahiyan, İran devlet televizyonunda katıldığı programda ülkesinin dış siyasetiyle ilgili mevzuları kıymetlendirdi.
Suudi Arabistan ile bağları olağanlaştırmak için Nisan 2021’de başlayan müzakerelerde şu ana kadar güvenlik hususlarının görüşüldüğünü belirten Abdullahiyan, “Bu 5 tıp halinde yapılan müzakerelerde ilerlemeler kaydedildi.” dedi.
Müzakerelere arabuluculuk yapan Irak idaresinden, Suudi Arabistan’ın müzakereleri “kamuoyuna açık siyasi görüşmeler aşamasına” taşımaya hazır olduğuna dair bir ileti aldıklarını aktaran Abdullahiyan, “Biz de görüşmelere siyasi seviyede devam edebilmek ve nihayetinde Suudi Arabistan ile İran ortasındaki diplomatik bağlantıların olağana dönmesine yol açabilmek için hazır olduğumuzu duyurduk.” diye konuştu.
Abdullahiyan başka komşu Körfez ülkelerinden BAE ve Kuveyt’le de diplomatik bağlantıların artırılacağı bir sürece girildiğini tabir etti.
İran Dışişleri Bakanı mevzu ile ilgili “Birleşik Arap Emirlikleri de Tahran’a büyükelçi göndermeye karar verdi. Emirliklerin büyükelçisi yakında Tahran’a gelecek. Kuveyt de Tahran’a göndereceği büyükelçisini tanıttı. Kuveyt’in yeni Tahran temsilcisinin de birkaç gün içinde Tahran’a gelmesi konusunda mutabık kaldığımızı söz ettik.” diyerek cümlelerini sonlandırdı.
Nükleer muahedenin tekrar uygulanması ve ABD’nin anlaşmaya dönüşünün ele alındığı nükleer müzakerelere de değinen Abdullahiyan, mutabakat metninin büyük oranda hazır olduğunu lakin İran’ın muahededen ekonomik yarar sağlaması için ABD’nin bazı garantiler ve taahhütleri kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Abdullahiyan, İranlı general Kasım Süleymani’nin öldürülmesinde rolü olduğunu söylediği eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da İran’ın “intikam” tehditlerinden telaş nedeniyle kendisini korumak için 2 milyon dolar harcadığına dair bilgiler aldıklarını tabir etti.
ABD’li yetkililerin müzakerelerin bir kısmında bu tasaları gidermek için aracıları devreye soktuğunu lakin bu talebi reddettiklerini aktaran Abdullahiyan, kendileri için Süleymani suikastının hala canlı olduğunu ve intikam telaffuzlarının geçerliliğini koruduğunu belirtti.