Turkovac aşısı üçüncü doz aşı mı olacak? Turkovac aşısı zorunlu mu olacak? Aşı çalışmlarında sona yaklaşıldı. Çalışmaların sona yaklaşmasıyla birlikte bu sorular da kamuoyunda merak edilip araştırılıyor. Merak edilen sorularla iligli detayları Habertürk Yazarı Fatih Altaylı Bilim Kurulu üyesi Prof. Ateş Kara’ya sordu. İşte Ateş Kara’nın yanıtları…
ATEŞ KARA ALTAYLI’NIN SORULARINI SORULARINI YANITLADI
Yerli aşı Turkovac’ın “Acil kullanım onayı” için İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’na başvurduğu gün Bilim Kurulu üyesi Prof. Ateş Kara Teke Tek’te konuğum oldu ve Turkovac ile ilgili sorularımı yanıtladı.
Programı izleyenler ve izlemeyenler o günden beri Turkovac’ı soruyorlar.
Bu köşenin uzun soluklu okurları hatırlayacaktır, Turkovac ile ilgili olarak “Herkesin aşılandığı bir ortamda 3. faz çalışmasını nasıl yürüteceksiniz” diye sormuştum.
Farklı bir yöntem belirlemişler.
3. faz çalışmasını Turkovac ile Sinovac aşıları arasında karşılaştırma yapacak şekilde yürütmüşler.
Plasebo grubu yerine Sinovac grubu oluşturmuşlar.
Kontrol grubu boş aşı değil Sinovac ile aşılanmış.
Turkovac’ın 3. faz çalışmasında denek sayısı 1300 kişi olmuş.
Çünkü 1300 kişiye aşı yapıldıktan hemen sonra hedef sayı olan 40 hastaya ulaşılmış.
Yani denemeye katılan 40 kişi COVID 19’a yakalanmış.
Bu inanılmaz bir sayı.
Aynı sayıya Sinovac’ın Türkiye’de yürüttüğü faz 3 çalışmasında 13 bin hastada ulaşılmıştı.
Açıklanan oran bile şu anda Türkiye’de salgının çok yaygın olduğunu göstermeye yeterli.
Bu kadar sayıda denek ile yapılan 3. faz çalışması biraz yetersiz gibi. Bir örnek olarak Biontech’in 3. faz çalışması 43 bin denekle yürütülmüştü.
Ateş Kara 3. faz kapsamında aşılamanın hala devam ettiğini söyledi.
Ancak 40 hasta hedefine ulaşıldığı için kod kırımının yapıldığını da belirtti.
Biliyorsunuz Türkiye’de kullanılan diğer iki aşının da, bilinen ve kabul görmüş başka aşıların da sadece üretildikleri ülkede değil, başka ülkelerde de 3. faz çalışmaları yürütülmüştü.
Çin üretimi Sinovac’ın Türkiye’nin yanı sıra farklı Asya ve Güney Amerika ülkelerinde 3. faz klinik çalışmaları yapılmıştı. Keza Biontech de öyle.
Turkovac ise şimdilik sadece Türkiye’de yürütüyor 3. faz çalışmasını. Ama Azerbaycan ile anlaşma sağlanmış, başka ülkelerle de görüşmeler sürüyormuş.
Ateş Kara, Turkovac ile ilgili olarak “En az Sinovac kadar etkili. Etkinlik süresinin ne kadar olacağı henüz belli değil ama inaktif aşıların etkinlik süresi mRNA’lardan daha kısa oluyor” dedi.
Şimdi İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Turkovac’ı inceleyecek.
Kara’ya Kurum’un “Yerli ve Milli” olarak lanse edilen bu aşıya onay vermemesinin mümkün olmadığını, onaylamayan hekimlerin hain ilan edileceğini söyleyince itiraz etti ve “Oradaki arkadaşlar o kadar titiz çalışır ki inanamazsınız. Akıllarına yatmayan, güvenmedikleri hiçbir şeye onay vermezler” dedi.
Benim tezim ise Türkiye’deki bugünkü anlayışın vermeyeni yollayıp yerine verecek olanı getirebileceği yolunda idi.
İlaç ve Tıbbi Cihazlar Kurumu’ndan bana ulaşan doktorlar “Aklınızda hiç soru işareti olmasın. Bizim, çocuklarımızın, torunlarımızın kullanacağı bu ürünlere zorla onay vermemiz mümkün değil. İçiniz rahat olsun” dediler.
İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun kararını 2022 Ocak ayı içinde vermesi bekleniyor.
Yani Turkovac’ı büyük ihtimalle Şubat ayı başında kullanıma sokabileceğiz.
Ancak yerli ve milli diye mecburi de olmayacak. Hala tercih yapılabilecek ve diğer 2 aşı, yani Sinovac ve Biontech de kullanılmaya ve tercih olarak sunulmaya devam edecek.
Turkovac, Kırklareli ve Şanlıurfa’daki iki tesiste üretilecek.
Geliri ise tamamen kamuya kalacak.
Turkovac yeni mutasyonlara karşı ne yapar, ne yapmaz, kim olur kim olmaz bilmiyorum.
Ama sevindirici olan Türkiye’nin yeniden aşı üretmeye başlamış olması.